CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel tutuklu gazeteciler ve Gezi davası tutuklularını ziyaret etmek için Silivri’de bulunan Marmara Cezaevi’ne geldi. Özel, Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay ve Merdan Yanardağ’ı ziyaret etti.
Özel ziyaretlerinin ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Silivri Cezaevi’nin önündeyiz. Biraz önce içeride sayın Osman Kavala’yı, Can Atalay’ı, Tayfun Kahraman’ı, Ali Hakan Altınay ve Merdan Yanardağ’ı ziyaret ettim. Sayın Barış Pehlivan’ı ziyaret için iznimiz vardı ancak kendisinin bulunduğu bölümle bir iletişim sıkıntısı oldu, onu gelecek hafta ziyaret edeceğiz. 2280 gündür Osman Kavala tutuklu ve AİH kararına rağmen Anayasa Mahkemesi hala daha bir karara bağlamadı. Sabırla ve inançla kararı bekliyor.
“ADALET BEKLİYORUZ”
Gezi davası ile ilgili öncelikle şunu söylemek isterim ki; arkadaşlarımızın sağlıklarının, morallerinin yerinde olduğunu hem aileleri hem küçük çocukları açısından uzayan sürecin acı verici olduğunun altını çizmek isterim. Her ne kadar kendileri bu süreci sabırla, metanetle takip ediyor olsalar da ailelerinin buraya ziyaretlerinde yaşananlar açısından bakıldığında da bütün vatandaşlarımızın ortak talebi bir an önce Yargıtay sürecinin olumlu yönde tamamlanması. Hep birlikte Gezi davası ile ilgili hukuk bekliyoruz, adalet bekliyoruz.
Sayın Merdan Yanardağ 3 ayı geçkin bis süredir tutuklu. Tutuklandığı gün de ifade etmiştik; kes-kopyala-yapıştır ile birisini tutuklamak mümkün değil. Merdan Yanardağ terör örgütü elebaşını savunduğu gibiğ bir iddia, kimlere yakışır bilmiyoruz ama Merdan Yanardağ’a yakışmayacağını bütün Türkiye biliyor. Kendisinin yurtseverliğinden yana, kendisinin her zaman objektif gazetecilikten yana olduğuyla ilgili hiçbir şüphe yokken yaptığı ironik bir değerlendirmeyi bambaşka yere çekerek kendisini içeride tutuyorlar. 5 Ekim günü duruşması var. Duruşmada Merdan Yanardağ ceza dahi alsa yatarı kalmamış durumda iddia edilen suçla ilgili.Yattığı her gün, geçiriği her dakika Merdan Yanardağ açısından özgürlüğünden çalınmış dakikalar, saatler, günler olarak yaşanıyor.”