Suriye basınından ‘gayriresmi toplantı’ iddiası… Kimler destek veriyor?

Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye ve Türk güvenlik güçlerini hedef alan şiddet eylemlerinin ardından Suriye merkezli Al-Watan gazetesi dikkat çeken bir iddia ortaya attı.

 Al-Watan’a göre Suriyeli kaynaklar, Türk ve Suriyeli yetkililerin diyalog masasına oturmak için hazırlık yaptığına dikkat çekti.

Kaynaklara göre, “Sahada siyasi, hatta bölgesel düzeyde değişen siyasi veriler bağlamında taraflardan art arda gelen açıklamalar, tarafların diyalog masasına dönmesini yakınlaştırdı.”

Kaynaklar ayrıca, Türk ve Suriyeli heyetlerin Irak’ta gayriresmi bir toplantı için hazırlık yaptığını öne sürdü. Öte yandan, toplantının Bağdat’ta olacağı ve sınır bölgeleri üzerinde anlaşmaya varılmasının hedeflendiği iddia edildi.

RUSYA, ÇİN, İRAN VE ARAP DÜNYASINDAN DESTEK

Türkiye ile müzakere sürecinin uzun süreceğini, ancak bunun siyasi anlayışa yol açacağını ifade eden kaynaklar, Türk tarafının Suriye ile doğrudan diyalog kurmak istediğini, masada üçüncü bir tarafın bulunmasını arzu etmediğini, görüşmelerin medyaya kapalı olmasını istediğini ve iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek için gereken tüm detayların tartışılmasını istediğini öne sürdü.

Kaynaklar ayrıca, “Ankara ve Şam’ı yakınlaştırmak için gündeme gelen müzakere ve diyalog adımının Rusya, Çin ve İran’ın yanı sıra geniş Arap dünyası tarafından da desteklendiğini” belirtti.

“YPG/PKK GERİLİMİ TIRMANDIRACAK”

Al-Watan, terör örgütü YPG/PKK’nın, Şam ile Ankara arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik açıklamalara tepki olarak, kontrol ettiği alanların çıkış noktasını Suriye hükümetine ve Suriyeli güçlere kapattığını yazdı.

Haseke’deki yerel kaynaklar gazeteye, YPG/PKK’lı teröristlerin, kontrol ettikleri alanların çıkışlarını Suriye güçlerine kapattığını; bu noktaların ise Halep’in doğusu, Tabka ve Deyrizor’da yer alan yollar olduğunu belirtti.

Gazete, terör örgütünün “Şam ile Ankara arasındaki yakınlaşmadan rahatsız olduğunu ve korktuğunu, bu yakınlaşmanın devam etmesi halinde Şam aleyhine birçok gerilimi tırmandırıcı adım atacağını” yazdı.

Gazete ayrıca, YPG/PKK’nın, Şam ile Ankara arasında herhangi bir uzlaşının “Suriye halkına karşı büyük bir komplo” olduğunu iddia eden bir bildiri yayınladığını da belirtti.

ESAD’DAN TÜRKİYE’YE ‘OLUMLU’ MESAJLAR

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad geçtiğimiz haftalarda, Türkiye ile ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan tüm girişimlere açık olduğunu kaydetti.

Esad, “Suriye, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesine, bu sürecin egemenliğine saygı ve Suriye devletinin egemenliğini tüm ülke toprakları üzerinde yeniden tesis etme arzusuna dayanması halinde olumlu yaklaşmaktadır” ifadelerini kullandı.

Bu girişimlerin, “İlgili tarafların Suriye ve tüm bölgede istikrarı güçlendirme arzusunu yansıttığını” dile getiren Esad, “Herhangi bir girişimin başarısı ve meyvesinin devletlerin egemenliğine ve istikrarına saygıdan kaynaklandığını” belirtti.

ERDOĞAN’DAN SURİYE AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde, Türkiye ile Suriye arasındaki ‘diplomatik ilişkilerin kurulmaması için hiçbir sebep olmadığını’ belirterek, “Biz Suriye ile bu ilişkileri geliştirmekte geçmişte nasıl birlikteysek, yine aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Ve Suriye’nin de içişlerine karışmak gibi bir derdimiz, bir hedefimiz asla olamaz. Çünkü Suriye halkı bizim kardeş halklar olarak beraber yaşadığımız bir topluluktur. Ve nasıl ki biz Suriye ile ilişkilerimizi çok çok canlı tuttuysak geçmişte, ailece görüşmelere varıncaya kadar…” dedi.

Erdoğan, “Biliyorsunuz, Sayın Esed’le biz bu görüşmeleri yaptık. Yarın olmaz diye bir şey kesinlikle mümkün değil, yine olur. Ve Suriye’nin içişlerine karışmak gibi de bir derdimiz asla yok” diye ekledi.

SURİYE’NİN KUZEYİNDE PROVOKASYON

Ankara-Şam arasındaki diyalog sinyallerinin ve Kayseri’deki taciz olayının ardından Suriyelilere yönelik protesto gösterilerinin ardından Suriye’nin kuzeyinde Türkiye karşıtı şiddet eylemleri gerçekleşti.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin bulunduğu Suriye’nin kuzeyinde yer alan Afrin, El Bab, Mare ve Azez gibi yerlerde Suriyeli provokatör muhalifler sokaklara döküldü.

Bölgedeki TSK güçleri ve “Suriye Geçici Hükümeti”ne bağlı yerel güçlerin, provokatörlere müdahale ettiği bildirildi.

Gerçekleşen provokasyonlarda Suriyelilerin, Türk plakalı araçlara saldırdığı, Türkiye karşıtı sloganlar attığı, sınır kapısında Türk çalışanların hedef alındığı ve Türk bayraklarının indirilip yakıldığı videolar sosyal medyada dolaşıma girdi.

Güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, “Milli İstihbarat Teşkilatı, Suriye’de durumu kontrol altına almak, sükunet ve güvenliği sağlamak amacıyla sahada yoğun bir şekilde çalışmalar yürütmekte olup, konuya ilişkin Sn. Cumhurbaşkanımız düzenli olarak bilgilendirilmekte ve sahadaki tüm kurumlarla koordinasyon sağlanmaktadır“ denildi.

“SURİYE GEÇİCİ HÜKÜMETİ”NDEN OLAYLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Suriye’de muhalifleri temsil eden sözde “Suriye Geçici Hükümeti” Başkanı Abdurrahman Mustafa, CNN Türk canlı yayınına bağlanarak, “Türk bayrağı Türk milleti için nasıl kutsalsa bizim için de kutsaldır. Türkiye’ye verilen zarar bize verilmiş zarardır. Ortada bir provokasyon var. Suriye’deki olayları Türkiye’ye, Türkiye’deki olayları Suriye’ye taşımak olmaz. Suriye’de olanların hesabını biz göreceğiz. Türkiye’de kanuna karşı gelen eylemlerin hesabını Türkiye Cumhuriyeti Devleti zaten görüyor. Münferit olayları toplumsal hadiseye çevirirsek bundan ancak düşmanlarımız çıkar sağlar” dedi.

Mustafa, Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin “misafir” olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına riayet etmesi gerektiğini dile getirerek, “Türkiye Cumhuriyeti ile yüzlerce yıldan gelen birliğimiz var. Kanunlara uymayan ve toplumsal huzuru bozan varsa Türkiye Devleti zaten cezasını verip Suriye’ye deport ediyor” diye konuştu.

Mustafa, Suriyeli muhaliflere itidal çağrısında bulunarak, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geleceğine, milli güvenliğine ve istikrarlı bir Suriye yaratmak için aramızdaki ittifaka zarar vermek isteyenlere fırsat vermeyelim. Mehmetçik Suriye’de teröristlere karşı bu sancağın altında mücadele etti. Bizim nasıl devrim bayrağımız varsa Türk bayrağı da bizim için aynı değerdedir. Suriye’de olan üzücü olaylar hakkında biz gerekeni yapacağız. Suriye’deki provokasyonları Türkiye’ye taşımamamız lazım” dedi.