Milli Savunma Bakanlığı’nın haftalık basın bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Deniz Albay Zeki Aktürk tarafından gerçekleştirilen toplantıda şu bilgiler paylaşıldı:
Milli Savunma Bakanlığınca (MSB), İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalara insani ara verecek uzlaşma “olumlu bir gelişme” olarak nitelendirilerek, “Mutabakata tam riayet edilmesini ve bu insani aranın, Gazze’deki çatışmaların sona ermesine vesile olmasını temenni ediyoruz.” ifadesi kullanıldı.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlık’taki “Basın Bilgilendirme Toplantısı”nda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini, hudutlar ile “mavi ve gök vatanı” korumayı, bölgesel, küresel barış ve istikrara katkı sağlamayı sürdürdüğünü aktardı.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına değinen Aktürk, “Türkiye olarak Gazze ile ilgili ilk günden bu yana sergilediğimiz insani ve adaletli tutumumuzu bugün de sürdürüyor, İsrail’in uyguladığı mezalimin kabul edilemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz.” diye konuştu.
Aktürk, çatışmalara yönelik 4 günlük insani ara ilanı konusunda varılan mutabakatı da “olumlu bir gelişme” olarak nitelendirerek, şunları söyledi:
“Mutabakata tam riayet edilmesini ve bu insani aranın, Gazze’deki çatışmaların sona ermesine vesile olmasını temenni ediyoruz. Beklentimiz, barışa giden, akan kanın durması için sarf edilen tüm gayretlerin gösterilmeye devam edilmesidir. Filistin meselesi adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barışın mümkün olmayacağını da bir kez daha vurguluyoruz.”
Türkiye’nin Gazze’ye yönelik yardımlarına değinen Aktürk, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlarla koordineli gerçekleştirilen insani yardımlar kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı 11 uçakla bugüne kadar 208 ton insani yardım malzemesi ve 5 ton tıbbi malzemenin bölgeye sevk edildiğini bildirdi.
Aktürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin hem insani yardım konusunda üzerine düşeni yapmaya hem de kalıcı çözüm için gerekli girişimlerde bulunmaya devam ettiğine işaret ederek, “Türkiye, kritik bölge ve coğrafyalarda getirdiği çözüm önerileri ve istikrara sağladığı katkılarla müzakere süreçlerinin vazgeçilmez bir ülkesidir.” dedi.
Tuğamiral Aktürk, terörle mücadelenin kesintisiz devam ettiğini vurgulayarak, “Yurt içinde ve sınır ötesinde icra edilen operasyonlar ile terör örgütüne ağır darbe vurulmuş, örgütün hareket kabiliyeti durma noktasına getirilmiştir.” ifadesini kullandı.
Terörle mücadele kapsamındaki son gelişmelere ilişkin de bilgi veren Aktürk, şöyle konuştu:
Aktürk, Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Yıldırım Operasyonu bölgesinde tespit edilen çok odalı mağara ile bölgede ele geçirilen çok sayıda havan, uçaksavar ve hafif silah mühimmatının imha edildiğini belirtti.
Suriye’nin kuzeyindeki operasyon bölgelerinde gerçekleştirilen terörist saldırılara da misliyle karşılık verildiğini aktaran Aktürk, “1 Ocak’tan itibaren birliklerimize 445 taciz ve saldırı gerçekleştirilmiştir. Anında ve misliyle verilen karşılık ile 25’i son bir haftada olmak üzere 1377 terörist etkisiz hale getirilmiştir.” bilgisini paylaştı.
Hudutların teknolojik vasıtalarla desteklenen fiziki güvenlik tedbirlerinin yanı sıra katmanlı emniyet sistemiyle korunduğunu vurgulayan Aktürk, “Son bir haftada hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 390 şahıs yakalanmıştır. Bunların 3’ü FETÖ terör örgütü mensubu olmak üzere 4’ü teröristtir. 2 bin 949 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir.” diye konuştu.
Aktürk, böylece yıl içinde hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısının 576’sı terörist olmak üzere 12 bin 467’ye yükseldiğini, hududu geçemeden engellenen kişi sayısının da 191 bin 766 olduğunu söyledi.
“Tuzla Piyade Okulunda bir grup teğmenin 10 Kasım’da Atatürk fotoğrafı takmayı reddettiği ve kavga çıktığı” iddiasının sorulması üzerine MSB kaynakları, iddiayı “dezenformasyonun bariz bir örneği” olarak nitelendirdi ve konuyla ilgili adli ve idari sürecin başlatıldığını belirtti.
“İncirliğe inen ABD uçaklarının Güney Kıbrıs üzerinden İsrail’e silah taşıdığı” iddiasının sorulması üzerine kaynaklar, “Türkiye olarak Gazzeli kardeşlerimizin zararına olacak herhangi bir faaliyetin içinde olmamız veya bu faaliyetlere göz yummamız söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konudaki duruşu bellidir.” yanıtını verdi.
Kaynaklar, halkı yanlış yönlendirmeye yönelik algı çalışmalarına karşı dikkatli olunması ve bu tür iddialara itibar edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in bugün Birleşik Krallık Savunma Bakanı Grant Shapps ile görüşeceği hatırlatılarak “Eurofighter” tedarikine ilişkin son durum ve sosyal medyada yer alan “İkinci el Eurofighter alınacağına” iddiasına ilişkin değerlendirmelerin sorulmasına karşılık kaynaklar, Hava Kuvvetleri Komutanlığının uçak ihtiyacının karşılanmasına için öncelikli olarak F16 tedarikine yönelik sürecin devam ettiğini, ABD ile teknik toplantıların tamamlandığını ve süreci takip ettiklerini bildirdi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in de ifade ettiği gibi İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya ortak konsorsiyumu tarafından üretilen Eurofighter uçağının da incelendiğini aktaran kaynaklar, şunları kaydetti:
“F16 tedariki ve modernizasyonu süreci devam ederken üzerinde durduğumuz tek uçak Eurofighter. Bunun dışında herhangi bir çalışmamız yok. Eurofighter tedariki konusu bugün iki bakan arasında gerçekleştirilecek görüşmenin gündeminde de yer almaktadır. Tedarik konusunu İngiltere üzerinden ele alıyoruz. İngiltere bu konuda Almanya’nın itirazlarının kaldırılmasına yönelik yardımcı olacaklarını belirtiyorlar. Türkiye olarak ilk aşamada 20, daha sonra da 20 olmak üzere 40 uçak almak isteğimizi ifade ettik. Alacağımız uçaklar kesinlikle ikinci el değil. En üst modelini alma konusunda talebimiz oldu.”
Kaynaklar, Milli Muharip Uçağı KAAN’a yönelik de bilgi vererek, “KAAN’ın ilk uçuşunun 27 Aralık’ta gerçekleştirilmesi planlanıyor. Takvimlendirmeye göre, yerli motor 2028’de hazır olacak, 2032’ten itibaren de KAAN’ın envantere girmesi bekleniyor” açıklamasını yaptı.
Bir gazetecinin KAAN’ın NATO’ya uyumuna ilişkin sorusunu yanıtlayan kaynaklar, yerli ve milli savunma sanayii ürünlerin tamamının NATO standartlarının üzerinde üretildiğine dikkati çekti.